BASIN AÇIKLAMASI: TARIM BAKANLIĞI’NIN AÇIKLAMASI SAHTE ÜRÜNLERİN KONTROL EDİLEMEDİĞİNİ TEYİT ETTİ

BASIN AÇIKLAMASI: TARIM BAKANLIĞI’NIN AÇIKLAMASI SAHTE ÜRÜNLERİN KONTROL EDİLEMEDİĞİNİ TEYİT ETTİ


11.08.2010
BASIN AÇIKLAMASI


TARIM BAKANLIĞI’NIN AÇIKLAMASI
SAHTE ÜRÜNLERİN KONTROL EDİLEMEDİĞİNİ TEYİT ETTİ

Değerli Basın Mensupları,

Tarım Bakanlığı, insan hayatını tehlikeye sokan ve hatta ölümlere neden olan sahte ilaçlarla ilgili önlem ve izlemenin yeterli olmadığı konusundaki endişeleri doğruladı. Bugüne kadar ısrarla altını çizdiğimiz bir gerçek bir kere daha apaçık ortada durmaktadır: ister bitkisel ister kimyasal kökenli olsun, halk sağlığına etki eden ürünlerin üretimi, yönetimi ve denetimi özel ve ciddi bir iştir.

Geçtiğimiz günlerde, gencecik bir annenin ölümüyle sonuçlanan vahim tablo, zayıflama ürünleri ve internet ortamında kolaylıkla temin edilebilen sahte ilaçlar ile ilgili korkunç gerçeği bir kez daha gündeme getirmiş, yetkili kurumlar ardı ardına açıklamalar yapmıştı. 06.08.2010 tarihinde Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından yapılan basın açıklaması, konunun ne kadar ciddi olduğunu bir kere daha gözler önüne serdi.


BİR ÖLÜM VAKASINDAN SONRA YİNE SORUYORUZ;
SORUNUN KALICI ÇÖZÜMÜ NEDİR?

Değerli Basın Mensupları,
Bakanlık yaptığı açıklama ile halk sağlığı ile oynayan bu tip ürünlerin toplatılması, imhası ve satışının engellenmesine ilişkin sürdürdüğü çalışmalar konusunda bilgi vererek ve halkımızı bu tip ürünleri kullanmamaları konusunda uyardı. Ancak açıklamada da görüldüğü gibi, birtakım ürünlere “Tarım ve Köyişleri Bakanlığı onaylıdır” ibaresi eklenerek halk sağlığı ile oynanmaya devam edilmektedir. Bu konuda uyarıların, üreticilerin cezalandırılmasının ya da ürünlerin kısmi düzeyde toplatılmasının yeterli olmadığı görülmektedir. Hatta ilgili Bakanlığın sahte ürünler konusundaki uyarısı, alanda yeterli denetimin olmadığının teyidi niteliği taşımaktadır. Bu ürünler piyasaya sürüldükten, kullanıldıktan ve ölümlere yol açtıktan sonra yapılan toplatma işlemi hiçbir işe yaramamakta, ürünler isim değiştirerek bir süre sonra başka kanallardan yeniden piyasaya sürülmektedir. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın bu ürünleri satan internet siteleri ile mücadelesi, en azından ayları bulan hukuki bir süreçtir.

Oysa geçtiğimiz hafta ölüme neden olan ürünle aynı etken maddeyi içeren başka bir ilacın kalp krizi riskini artırdığı gerekçesiyle, Avrupa Birliği ve ABD’de yasaklanması ile, Ocak 2010’da Sağlık Bakanlığı tarafından başlatılan eczanelerden geri çekme işlemi, 24 saat içinde tamamlanmıştır.

Bu da göstermiştir ki, üretiminden tüketimine kadar her aşamada güvenilirliğin sağlanması için takviye edici gıdaların da ilaçlara uygulanan sisteme ve dahası ilaç güvenilirliğini arttırmak amacıyla başlatılmış İlaç Takip Sistemine dahil edilmesi gerekmektedir. Bir sorunu kökten çözüme kavuşturmak, suyun kaynağındaki sorunu ortadan kaldırmakla başlar. Diğer türlüsü tali çözümler üretmek, uzun vadede ise çözümsüzlüğün devamından başka bir anlam taşımaz. Şimdi soruyoruz, biz yıllardır uyarıyoruz, bilim insanları yıllardır uyarıyor; o halde bu ciddi halk sağlığı sorununa kökten çözüm bulunabilmesi için daha fazla can kaybının olması mı bekleniyor?

Türk Eczacıları Birliği olarak, insan sağlığını ilgilendiren tüm ürünlerin ister ilaç olsun ister ‘takviye edici gıda’ olsun, daha fazla cana mal olmadan Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılması, denetlenmesi ve eczanelerden satılmasının, sorunu esastan çözebilecek tek yaklaşım olduğunu ısrarla bir kere daha ifade ediyoruz.

Basına ve kamuoyuna saygıyla duyurulur.

TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ MERKEZ HEYETİ

11 Ağustos 2010 - Okunma Sayısı : 136